top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAynur Karabulut

RUMUZ GONCAGÜL!..

Güncelleme tarihi: 20 Oca 2023

Hakkari Belediyesine bağlı Tiyatro Topluluğu ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün Tiyatro Topluluğu ortak çalışması olan Oktay Arayıcı'nın yazdığı, Rumeysa Ayşin Taş’ın yönettiği; Rumeysa Ayşin Taş, Seher Timur, Samet Özdemir, Mehmet Arif Yıldırım, Bertan Akbaş, Bilgin Dayan, Penah Çallı, Harun Mahmutoğlu, Yasin Koray Sayın’nın oynadığı ödüllü

“Rumuz Goncagül” adlı çağdaş orta oyunu "Bir kitap bir bilet" karşılığında Atatürk Kültür Merkezinde 10-11 Ocak tarihlerinde sahnelendi.

Gençlik Zirvesi Projesi kapsamında bulunduğum Hakkari’de oyuna davet edilince bu fırsatı kaçıramazdım. Dağların arasında gizlenmiş bir şehir olduğunu düşündüğüm Hakkari’de bölge halkı ile birlikte sahnelenen oyunu izlerken yaşadığım atmosfer bana; sanki çok eski bir çağda bulunduğum bölgeye henüz bilmediğim, görmediğim bir şey gelmiş de onu bütün merak ve heyecanımla izliyorum hissi yaşattı. İlk kez tiyatro izler gibiydim.

Bir yandan oyunu izlerken bir yandan da izleyicileri gözlemlemeyi de ihmal etmiyordum tabi. Yaşları hayli büyük teyzeler, amcalar, babalar, anneler merakla ve heyecanla izliyorlardı. Tiyatro oyununu merakla ve ışıl ışıl gözlerle izleyen büyüklerimizi görünce biran kendimi Vizontele filminde televizyonla ilk kez tanışan ahali gibi hissettim. Soğuk bir Hakkari akşamında değişik duygular yaşadığımı itiraf etmeliyim.

Yaşadığımız 21 yy. da yöre halkını sıradan birçok haktan mahrum eden, geri bırakan teröre lanet ederken öte taraftan zamanında hak ettiği desteği, olanağı sağlamayan yöneticilere hayli söylendim. Mevcut yönetim birçok açıdan yara sarmaya, destek olmaya çalışsa da o kadar çok geri bırakılmış ve coğrafi şartlarından dolayı o kadar zor bir bölge ki tamamlanması ve diğer illerle aynı seviyeye gelmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor.

Hem hüzünlendim hem de yokluk, imkansızlıklar içerisinde büyük iş başaran bu gençleri takdir ettim. Ertesi gün uçuş saatim gelmeden oyuncu arkadaşlarla Hakkari Belediyesi Kültür Evinde buluşarak keyifli, eğlenceli, duygu yüklü mini bir söyleşi gerçekleştirdim. Açıkçası niyetim tamamen onları gördüğümüzü, duyduğumuzu sizlerin de adına göstermekti ve hissettirmekti. Sizlerin de bu gençlerin söyleşilerini keyifle ve gururla okuyacağınıza inanıyorum. Lütfen sosyal medya hesaplarından kendilerine ulaşıp onlardan haberdar olduğunuzu ifade eden mesajlarınızla destek verin. Buyurunuz efenim…

Ahmet KARAÇALI ( Hakkari Belediyesi Özel Kalem, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü)

Hakkari Belediyesi Sanat Topluluğu olarak burada faaliyet yürütüyoruz. Belediyemizin Gitar, bağlama, erbane, satranç, halk oyunları kategorisinde kültür-sanat bünyesinde açtığı kursları bulunuyor. Buradaki memur ve çalışanlara yönelik faaliyetler yürütürken bir yandan da lise öğrencileriyle alt yapıyı geliştirerek Hakkari sanatına katkı sunmaya çalışıyorlar. Bir yandan yöresel figürler gösterirken bir yandan da Türkiye’nin 7 bölgesinde de farklı oyunlar sahneliyorlar. Bunların yanı sıra bir tiyatro ekibimiz var. Cihat Ölmez güzel bir işe öncülük ederek bu gençleri sanat altında buluşturmuş. Rumeysa hocamız Gençlik Merkezimizdeki tiyatro topluluğuyla birlikte dün sizin de izlediğiniz çok güzel bir sahnelediler. Şahsen çok başarılı buldum. Takdir ediyorum.

Ekip çok istekliydi biz de destekledik. Sayın valimiz kendi bünyemizdeki gençlerin bu oyun sahneleme isteğini duyunca sınırsız destek sağladı ve dün oyunu sonuna kadar izleyip gençlerin başarını takdir etti.

Ramazanda küçük skeçlerle “İftara Beş Kala”, “Pide Sırası” isimli oyunları sahnelediler. Kültürümüzü yansıtan, sokaklarda rahatça sergileyebileceğimiz küçük skeçleri sahneleme planlarımız var. Ekibimiz gerçekten büyük bir çaba gösteriyor. Hakkarili yetenekli gencimiz çok fazla. İmkansızlıklar ortasında canı gönülden, severek gönül verdikleri işlerini yapıyorlar.

Hakkari’de büyük bir Kültür ve Kongre Merkezine ihtiyacımız var. Şuan ki salonumuz 240 kişilik. Birçok farklı kullanım için büyük ve geniş bir alanımız yok. Böyle bir bina yapılacak projelerimiz arasında yer alıyor. İnşallah bu projeyi yakın zamanda hayata geçirmiş olacağız.

Hakkari de insanlar imkansızlıklar içinde çok güzel işler çıkarılıyor. Hakkari’nin gerçeği bu. Yönetim olarak imkanlar dahilinde gençlerimizi destekliyoruz, yanlarındayız. Şartları iyileştirmek için bizler var gücümüzle çabalıyoruz, arkadaşlarımızda imkansızlıklara rağmen ellerinden geleni yapıyor.

Sizlere de bu söyleşi ve desteğiniz, yanımızda olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Gençlerimiz açısından bu manevi destekler çok kıymetli.

Fahri GÜLDAL (Gençlik Hizmetleri Müdürü)

Fahri bey neler söylemek istersiniz?

Arkadaşlar birer oyuncu değil birer gönül elçisi. Çok küçük desteklerle çok büyük şeyler yapılabileceğini gösteren pırıl pırıl insanlar. Gençlerin orada bir arada olması, üretmesi huzur veriyor. Bir kişiyle başladı ve çoğaldı, gurur verici. Birçok çocuğa, gence umut aşılıyorlar.

Hakkari de yetenekli çok fazla insan var. Neredeyse herkes sanatçı ve sporcu doğuyor bu topraklarda. İmkansızlıktan eğlenerek can sıkıntısını gidermiş insanlarla dolu bir coğrafya da yaşıyoruz. Zamanla can sıkıntısıyla başlayan bu eğlenceler doğal olarak bir yaşam tarzına, bölgenin kültürüne dönüşüyor. Münir hocam eksikliklerden bahsetti. Bunlar zamanında idarecilerin aidiyetsizliklerinden kaynaklı. İdareciler evrensel olmak zorundalar. Her şeyi bilmek, yaşamak zorunda değil belki ama işi gereği her şeyin farkında olmalı, çevresine daha dikkatli bakmalı. Çevresindeki yetenekleri fark edip, kapı açarak onlara destek olmalı.

Rasim hocanın işi değildi. Gençlik merkezinde güvenlik görevlisiydi ama iyi bir gözlemciydi bu gözlemleri sayesinde attığı adım gençleri bu sanat yolculuğunda buralara taşıdı.

Ben sporcuyum spor benim için ne kadar önemli, özel ve kıymetliyse bir tiyatro sanatçısı içinde tiyatro aynı ölçüde değerli ve önemli. Tiyatro da spor kadar önem görmeli. Evrensel bakmak zorundayız.

Mevcut yöneticilerimizin birer şans olduğunu düşünüyorum. Gençlerimize imkanlar dahilinde her türlü desteği sağlamaya çalışıyorlar. Bu gençlerimizde küçük meblalarla çok büyük başarılar ortaya koyacaklarını hem kendileri gördü hem de dün akşam bir kez daha herkese gösterdiler. Mevcut ilgili yönetimi imkanlar konusunda daha çok zorlamalıyız. Çünkü gençlerimizin yanındalar biliyoruz ve teşekkür ediyoruz.

Rasim İHTİYATOĞLU (Tiyatro Eğitmeni)

20 yıllık bir sanat geçmişim var. 10 yıldır gençlik merkezinde Tiyatro Eğitmenliği yapıyorum. Güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum ama sanata gönül verdim. 10 yıl önce gençlik merkeziyle tanıştığımda beni yalnız bırakmayan, desteğini esirgemeyen Fahri Güldal müdürüm oldu. Gençler için ne gerekiyorsa beraber yapalım ve gençleri kazanalım diyerek kolları sıvadık.

Reşit Güldal ve Fahri Güldal hocamdan güç alarak gençlerle ilgilenmeye başladım. 20 yıldır gençleri sanatla kazanmaya çalışıyorum. Onlarca öğrencim var. Seher hocam da öğrencimdi ve şuan eğitmen oldu. Rumeysa hocam aynı şekilde çok gurur verici. Fahri müdürümle kapı kapı dolaşarak gençleri kazanmaya çalıştık.Tepkilerle karşılaştık ama asla pes etmedik. Sanatı bırakmadık iki kızım var onlarla da aynı sahneyi paylaşacağım günü iple çekiyorum.

Gençlik Merkezi üç aşamalı skeç yarışmaları yapar. İl, bölge ve Türkiye finaline çıkılır. İlk defa benim gençler Fahri hocam sayesinde Erzurum’a yarışmaya gitti. İlk kez imkanların ne demek olduğunu orada gördük ve deneyimledik. Bizde olmayanların farkına vardık. Fahri hocam orada tespit ettiği eksikler konusunda ve motivasyon desteği ile ikinci yıl her zaman yanımızda olarak teşvik etti. İkinci sene Malatya ya gittik ve 13 il arasında Hakkari bölge birincisi seçildi. Türkiye finallerine çıkarak birinci olduk. Hatta kostüm ve makyajda da ayrıca birincilik ödülünü alarak döndük. Hepimizin evinde kostüm var aslında. Dedemizin şalvarı, babamızın şapkası, kundurasını alıp provalara gelen gençlerimiz vardı. Zor şartlarda çok iyi ve büyük işler çıkarıyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

İzinleri alınarak sahneye koymayı düşündüğümüz Mem-u Zin adlı büyük bir aşk destanımız var. Tüm imkanlarımız mevcut çünkü Hakkari’nin kültürünü anlatan bir aşk destanı olduğu için kostüm ve dekor konusunda zorluk yaşamayacağız. Sizi aramızda görmek isteriz.

Hakkari’ de kültür sanat adına henüz sadece %25 yol kat ettik ama daha çok yolumuz var bu durumda da sizlerin desteği önemli. Bizim amacımız tamamen gençleri kültür-sanat ile kötülüklerden, yanlış çevreden uzak tutmak. Burada okey salonlarına bağımlılık düzeyi çok yüksek ve çok yaygın. Okey salonlarından kurtarmak istiyoruz. “Her şey sanat için sanat toplum için” diyerek yola çıktık. Biz en ücra köy çocuklarımıza da giderek onları kazanmak, onlara dokunmak istiyoruz.

Rumeysa Ayşin TAŞ (Yönetmen)

Sizi tanıyabilir miyiz?

25 yaşında Hakkariliyim. Dört yıl amatör iki yıl eğitimlerini almış olarak toplam altı yıldır tiyatroyla ilgileniyorum. Rumuz Goncagül oyununu 2019 yılında Yüksekova’da Cihat Ölmez hocamızın önerisiyle sahneledik. Hakkari ’ de oynayacakken pandemi dönemi başladığı için oynayamadık. Hakkari’ de sahnelemeyi çok istiyorduk çünkü Hakkari halkı gerçekten sanata meraklı ve ilgi duyuyor. Nihayet dün gece oynamak nasip oldu. Valimiz Sayın İdris AKBIYIK da izleyenler arasındaydı. Seyirciler ayakta alkışladı bu bizim için gurur vericiydi.

Hakkari’ de tiyatro yapmak, oyuncu olmak sizi zorladı mı, neler yaşadınız, aile ve çevreniz nasıl karşıladı?

Babam hiç istemedi, ailem karşı çıktığı için çok zorlandım. Ama hiç vazgeçmedim çünkü çok seviyordum. Oyunum olduğu gün babam beni odaya kilitleyerek “gidemezsin” dedi. Odamın camını kırarak kalorifer kazanın üzerine atladım ve sahneye çıktım. Hastalandığım zaman kolumdan serumu çekip çıkarıp sahneme koştum. Tüm baskılara rağmen asla vazgeçmedim.

Ailem sahneden beni izlediğinde haksızlık ettiğine karar verdi. Hatta dün gece babam beni izledikten sonra sahneye geldi ve ağlayarak tebrik etti. Babam ve ailemin bütün fertleri benimle gurur duyuyor. Hakkari’de ilk kadın yönetmen olmanın verdiği haklı gururu yaşıyorum. Bundan sonra Hakkari’ den birçok kadın yönetmen çıkacaktır buna tüm kalbimle inanıyorum ve eminim. Hayallerinizden vazgeçmez, pes etmez ve çok çalışırsanız eninde sonunda farkınıza varıyor ve sizi anlıyorlar.

Halkın tepkisi nasıldı ve halkı tiyatroya çekmek zor oldu mu?

Halk gerçekten meraklıydı. Hiç zor olmadı. Her oyunumuzda salon tıklım tıklımdı. Hiç boş yerimiz yoktu. Bundan sonra da olacağını düşünmüyorum çünkü biz ekip olarak dün gece kendimizi Hakkari’ye kanıtladık.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Cihat ÖLMEZ hocamı anmadan geçmek istemiyorum. Cihat hocamız belediyede dört yıl tiyatro eğitmenliği yaptı. Üzerimizde emeği çok büyük. Cihat hocamla başladım ve Gençlik Merkezinde Rasim hocayla tanışarak devam ettim. Cihat hocama teşekkür ediyorum. Onun ve Rasim hocamızın sayesinde buralardayız.

Seher TİMUR (Oyuncu/Tiyatro Eğitmeni)

Evlilik baskısı, neden evlenmiyorsun, anne baskısı, zengin koca arayışı gibi birçok kişinin gerçekte yaşadığı problem üzerinden bir karakteri canlandırdınız ve rolünüzün hakkını verdiniz tebrik ediyorum. Sizi tanıyabilir miyiz, rolünüz hakkında neler söylemek istersiniz?

Kocaeli Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Şuan Hakkari Gençlik Merkezinde Tiyatro Eğitmeniyim. Hakkari de iki kurumun beraber çalıştığı bir ilke imza attık. Kimse kimsenin rakibi değil tek bir şey için çalışıyorduk sanat için. Farklı kurumlar aynı amaç için çalışınca neden yetenek ve gücümüzü birleştirmeyelim diye düşünerek iki sanat topluluğunu tek çatı altında birleştirdik. İyi ki de bu kararı almışız çünkü gerçekten ortaya çok güzel bir iş çıktı. Bunun gururunu yaşıyoruz.

Canlandırdığım karakter Goncagül çok farklı benim tam zıttım bir karakter diyebiliriz. Senaryoyu ilk okuyup karakterle tanıştığımda bana çok pasif gelmişti.

Goncagül Brech tarzı çağdaş bir orta oyun. En başta oyunun nasıl olduğunu anne karakterindeki İnsaf yani Goncagül’ün annesi söylüyor. Derme çatma dekor olmasının nedeni de bu. Bunların hepsi dünyada kabul edilen iki tiyatro türünden biri. Yani Brecht tarzı bir oyunda rolü tamamen içselleştirmek zorunda değiliz, oyunculuğu oynamalıyız. Böyle bir oyun olduğu için ayrıca bizleri çok zorladı. Nerede nasıl davranırız, şunu yapsak çok mu abartı kaçar, bu buna uyar mı, hakkını verir miyiz? Gibi sorular çok zorladı.

Gerçek anlamda bir oyun asla göründüğünden ibaret değildir. Orada yazılan isimlerin arkasında çok büyük bir ekip, teşekkür etmemiz gereken çok isim var. Bir ekip işi belki de tiyatro bu yüzden dünyanın en zor sahne sanatlarından biridir ama aynı zamanda en keyiflisi.

Hakkarili gençlerin tiyatroya ilgisi nasıl, imkanlar yeterli mi?

Salon kapasitesi küçük, dekor ve kostüm için sıkıntılarımız var. Yerel yönetim, müdürlerimiz çok yardımcı oluyor ama takdir edersiniz ki imkanlar kısıtlı. Kültür – sanat için ciddi teknik destek ihtiyacımız bulunuyor. Bunlar sağlanırsa çok etkili olacaktır.

En başta tiyatro alanımız maalesef yeterli değil. Siz de gördünüz araya sandalyeler koyduk. Aylarca sis makinası aradık bulamadık. Dumanlı bir sahne olmalıydı ama Hakkari’de sis makinası olmadığı için yapamadık.

Gençlerimizin konservatuara gitmesini çok istiyorum. Şuan dört öğrencimizi konservatuara hazırlıyorum. Hakkari’de şu algının kırılmasını istiyorum ki Cihat ÖLMEZ sayesinde bir yerde gerçekten kırıldı ilk defa öğrencileri konservatuara hazırladı ve başarılı oldu öğrenciler. Şuan bir konservatuar algısı oluştu Cihat ÖLMEZ sayesinde. Yani sahneye çıktım indim değil de bunun bir okulunun, vizyonunun olduğu bilincini aşılamaya çalışıyoruz. Bunu bütünüyle başardığımızda onur duyacağım.

Penah ÇALLI (Oyuncu)

İlk oyunum ilk sahne deneyimimdi. Hakkari’de tiyatroyu tanıtan Rasim İhtiyatoğlu ve Cihat Ölmez hocalarım sayesinde tiyatroyla tanıştım. Bu oyunu bu kadar kısa sürede çıkarmamıza vesile olan yönetmenimiz Rumeysa hocamıza ve tiyatroyla tanışmama vesile olan hocalarıma çok teşekkür ederim. Ailem destekliyor ve dün akşam beni izliyordu, gurur vericiydi.

Samet ÖZDEMİR (Oyuncu)

Üniversite öğrencisiyim bir yandan da çalışıyorum. Lisede kendi aramızda espriler canlandırıyorduk. Tiyatroyu komediden ibaret sanıyordum. Tiyatroyla tanışınca sanat dünyasının ne kadar büyük olduğunu gördüm. Toplum üzerindeki etkisi ve tam anlamıyla tiyatroyu idrak ettiğimden beri keşke daha önce tanısaydım diyorum. Hobi olarak devam edeceğim. Keşke daha küçük yaşta tanışmış olsaydım ve konservatuara girme şansım olsaydı. İçimde böyle bir ukde var.

Abdullah AKBAŞ (Oyuncu)

2012 yılından beri Hakkari Gençlik Merkezinde tiyatroyla ilgileniyorum. Yaklaşık 10 yıldan beri Rasim hocam son üç yıldır da Rumeysa hocamla çalışıyorum. Birçok oyunda rol aldım. Çok heyecanlandım. Bu oyundaki rolüm üstüme yapıştı. Yolda görenler gerçek sanıyorlar. Bu önyargıyı nasıl yıkarız bilemiyorum J

Yasin Koray SAYIN (Oyuncu)

Tiyatroya yeni başladım. İlk oyunumdu. Çok heyecanlıydım ve çok keyif aldım.

Nuralim GEZER (Oyuncu)

Çarşıda gördüğüm afişlerle tiyatro izlemeye gidiyordum. İzledikçe sahneye çıkma isteğim arttı ve bu vesileyle Rasim hocayla ve Seher hocayla tanıştım. Henüz rol almadım ama çalışıyorum ve rol alacağım günü bekliyorum.

Bilgin DAYAN (Oyuncu)

Rasim hocam sayesinde kısa süre önce tanıştım tiyatroyla. Bu kadar uzun bir rolü ilk kez oynadım. Çok heyecanlıydım. Ayaklarım zangır zangır titriyordu. Tiyatroculara özenerek tanıştım diyebilirim. Rasim hocayla tanışınca dışlamadan büyük sorumluluklar verdi. Bu sorumluluk bilinciyle daha çok asıldım. Sonra Rumeysa, Cihat, Seher hocalarımla bu büyük oyunda yer aldım. Severek oynadım.

Mehmet Arif YILDIRIM (Oyuncu)

Telefon tamircisiyim 6 yıldır tiyatroyla ilgileniyorum. İşyerimi kapatıp provalarıma gelir tekrar işime dönerim.

Hakkari küçük bir yer tiyatro afişleriniz asılıyor, oyununuzu izliyorlar ve artık dışarda tanınıyorsunuz. Fotoğraf çekmek istiyorlar bu size ne hissettiriyor?

Çok özel bir duygu çünkü artık sizi gören, duyan ve en önemlisi de anlayan birilerinin olduğunu biliyorsunuz. O sevgi ve alkışlar vermek istediğimiz mesajın yerine ulaştığını gösteriyor.

Harun MAHMUTOĞLU (Oyuncu)

Salon tıklım tıklımdı. Gurur vericiydi. Ailemin beni izlemesi muhteşem bir şeydi.

Münir BEYTER (Ses & Işık)

Rumuz Goncagül oyununda ses ve ışık da yer aldım. Dün gece teknik odada bütün ekip arkadaşlarımı büyük bir gurur ve heyecanla izledim. Bundan önce 2017-2018 yıllarında kıymetli hocalarımla “iç sesten operaya” bölgemizde yaşanmış eski hikayelerin derlenerek oyunlaştırıldığı bir oyunda rol almıştım. Tiyatroyla o oyunla tanıştım. Hakkari Sanat Topluluğunun Sanat Yönetmeniyim aynı zamanda ses sanatçısıyım.

Dengbej, halk oyuncularımız, ses sanatçılarımız, orkestramız yetenekli ve kalabalık 54 kişiden oluşan bir grubuz. İlgi uyandıran bir yapı sağladık. Her kurumdan destek aldık ama sanatımızı icra etme noktasında teknik anlamda çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Salonun teknik eksikliği, argümanlar, aksesuarlar, dekorlar, ses, ışık vb. teknik ve sistem noktasında ciddi oranda eksiklerimiz bulunuyor.

Hakkari veya başka bir il de emek verilen bir sanat icra edilecekse en iyi şartlarda icra etme hakkı olmalı emekçilerin. Çok zor şartlarda ses, ışık ayarlamaya çalışıyoruz. Ortada bu kadar büyük bir emek ve çaba varken teknik anlamda bunun bir karşılığı yoksa gerçekten üzücü, yıpratıcı ve yorucu bir durum oluşturuyor.

Hakkari toplumu geçmişten bu yana çocuklarını bir ritimle büyütüyor. Bebekler gözünü açar açmaz yanı başında ki dedesi dengbejdir ve ritimsel ezgiler kulağına mutlaka işlenir. Hakkari’nin her bölgesinde gençlerin inanılmaz yetenekleri var. Sesleri, folklorik yönleri çok güçlü karakterler bulunuyor. Yalnız bu yeteneklerini sergilemek anlamında demin de bahsettiğimiz sorunlardan dolayı pes eden ve farklı yönlere eğilim gösteren bir sürü genç mevcut maalesef. Coğrafi bölge, aile ve toplumun baskısı ile beraber teknik koşulların zorluğu pes etme noktasına getiriyor.

Bu bölge halkı olarak eskiden beri biz eğlenmeyi, oyunları çok severiz. Hala düğünlerimizde bile skeçler oynarız. Doğaçlama gelişen düğün oyunlarımız vardır. Masal anlatıcılarımız canlandırarak masal anlatırlardı. Teknoloji yokken bile kendi aralarında bu şekilde eğlenen bir coğrafyada yaşıyoruz.

Hakkari tarihine baktığımızda dengbejlik ve çirokbejlik (hikaye anlatıcılığı) üzerine bir geçmiş varken imkansızlıktan yetenekler yok olmasın.

Ses efekti, farklı dekor düşünüyorsunuz yok. Emek var ama tamamlayıcı argümanlarda oyunu çok güçlü kılar. Yedi senedir Sanat Topluluğunu yönetiyorum ve teknik anlamda sürekli bir eksiklikle karşılaşıyorum bunların iyileştirilip giderilmesini önemle rica ediyorum.

Gerek sayın valimiz, gerek kurum müdürlerimiz ilgili ve bizleri destekliyorlar ama tiyatro sanat dalları içerisinde hep gariban kalıyor. Hak ettiği değeri hiç göremiyor maalesef. Başka illerde oyun sergilerken her şeyi bulabilirken Hakkari’de maalesef bulamıyoruz. Topluluğumuzun misyonu farklı bir yere evrilmeye meyli olan gençleri sanat ile buluşturup kazanmak, toplum içinde tutmak.


RÖPORTAJ

Aynur KARABULUT

Ocak 2023

110 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page